Hakkımızda

An Urban Water Resilience Approach to Enhancing Climate Change Adaptation in Turkish Cities (Kentsel Su Direnci Yaklaşımıyla Türkiye’deki Şehirlerde İklim Değişikliğine Uyumun Güçlendirilmesi – REACT)” başlıklı proje, AB Çevre ve İklim Eylemi Sektör Operasyonel Programı (IPA-II) kapsamında TR2017 ESOP MI A3 04/CCAGP/311 sözleşme numarası ile desteklenmektedir. Süresi 18 ay olan proje, 1 Aralık 2023 tarihinde başlamıştır.

REACT projesinin nihai yararlanıcısı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı’dır. REACT projesinde ana faydalanıcı Ankara Üniversitesi ve eş-faydalanıcı University of Twente (Hollanda)’dır.

Proje ekibinde Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü’nden Prof. Dr. Gökşen Çapar (Yürütücü) ve Öğr. Gör. Dr. Tolga Pilevneli (Araştırmacı), University of Twente Sürdürülebilirlik için Yönetişim ve Teknoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Gül Özerol yer almaktadır.

REACT projesinin genel amacı, Türkiye’deki şehirlerde iklim değişikliğine uyumu geliştirmektir. Kentleşme, dünyada ve Türkiye’de giderek büyüyen bir olgudur. Şehirlerde yaşayan nüfus, ülke nüfusunun %90’ından fazladır. İklim değişikliğinin su kaynakları üzerinde en çok görülen etkileri; taşkın, kuraklık, deniz seviyesi yükselmesi ve su kıtlığıdır. Ülkemizde bu etkilere maruz kalan veya kalması beklenen şehirlerde iklim değişikliğine uyum sağlanması konusunda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Su verimliliği artırılmalı, kayıp ve kaçaklar en aza indirilmeli, altyapı iyileştirilmeli, su kaynakları miktar ve kalite bakımından korunmalıdır. Dolayısıyla, kentsel su temininden, evsel su kullanımına, atık suların toplanmasından uygun yöntemlerle arıtılarak alıcı ortama deşarj edilmesine kadar tüm hizmetlerin kesintisiz yürütülmesi insan ve çevre sağlığı için önemlidir. Bunlara ek olarak, yağmur suyu yönetimi de taşkınların önlenmesinde kritik öneme sahiptir.

Belediyeler, kentsel su yönetiminde en büyük sorumluluğa sahip kurumlar arasındadır.

Bu proje, taşkın, kuraklık, deniz seviyesi yükselmesi ve su kıtlığı riskleri taşıyan 25 hedef şehirlerden ilk etapta 8 tanesi ile birebir çalışma yapılarak ve Suya Duyarlı Kentsel Tasarım yaklaşımına göre geliştirilen “Suya Duyarlı Şehirler Endeksi” göstergeleri kullanılarak, belediyelerin uyum kapasitesini desteklemeye olanak sağlayacaktır.

REACT projesi kapsamında ayrıca hazırlanacak web tabanlı uygulama ile projede geliştirilecek olan değerlendirme yöntemi yaygınlaştırılacak ve seçilen 25 belediye için kullanılabilir olacaktır. Proje süresi içinde tamamlanan çalışmalar, web tabanlı uygulamanın proje bitiminden sonra da erişime açık kalması ile tüm belediyelerin kullanımına sunulacak ve projenin yaygın etkisi artırılacaktır.

Proje Ortakları

Ana Faydalanıcı: Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü

Dünyada ve ülkemizde su yöneticilerinin karşı karşıya olduğu zorluklar, liderlerin sosyal, çevresel ve teknolojik sınırları aşma, farklı disiplinlere ait bilgileri birleştirme ve teorik bilgileri pratiğe dönüştürme konusunda beceri sahibi olmalarını zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla, su yönetimi konusunda uzmanlaşmış kişileri ve geleceğin liderlerini yetiştirecek kurumlara duyulan ihtiyaç tüm dünyada artmaktadır. Su zengini olmayan Türkiye ise, küresel ısınmanın etkileri açısından riskli ülkeler arasında yer almaktadır. Bu nedenle, ülkemizde su yönetimi konusunda yapılacak her türlü araştırma, geliştirme ve eğitim faaliyetleri ile politika oluşturma, koordinasyon, mevzuat ve standart geliştirme vb. faaliyetler aciliyet ve önem kazanmıştır. Ankara Üniversitesi, üniversitelere düşen görev bilinci içerisinde, ülkemizde ve dünyada su yönetimi ile ilgili sorunlara çözüm önerileri geliştirmek amacıyla, 2010 yılında “Su Yönetimi Enstitüsü”nü kurmuştur. Su Yönetimi Enstitüsü (ENSTİTÜSU), yerel, ulusal ve uluslararası boyuttaki su sorunlarının çözümüne yönelik araştırma, geliştirme, lisansüstü eğitim ve topluma katkı faaliyetleri yürütmektedir.

Eş Faydalanıcı: University of Twente

Sürdürülebilirlik için Yönetişim ve Teknoloji Bölümü (CSTM), gelişmiş ve gelişmekte olan ülke perspektiflerinden sürdürülebilir kalkınma, dayanıklılık, çevre kalitesi, sosyal kapsayıcılık ve teknolojik yeniliğe vurgu yapan yönetim konusunda uzmanlaşmıştır. CSTM, Davranış, Yönetim ve Sosyal Bilimler Fakültesi (BMS) içindeki Teknoloji, Politika ve Toplum Bölümü’nün (TPS) bir parçasıdır. Bölümün kökleri 1988’e dayanır, daha sonra çevre politikası ve temiz üretim konusunda araştırma yapmak üzere kurulmuş ve 1990’larda yönetim, teknoloji ve küresel sürdürülebilir kalkınma üzerine daha genel bir odaklanmaya doğru genişlemiştir. CSTM, Twente Üniversitesi’nin girişimci hedeflerini yansıtır: toplumun yararına yenilikçi araştırma ve öğretim faaliyetleri yürütmektedir.

Projenin Amacı

REACT projesinin genel amacı, Türkiye’deki şehirlerin iklim değişikliğine uyumunu güçlendirmektir. Kentsel su ve atık su yönetimi sektörlerinin dayanıklılığına odaklanan proje, üç özel hedefe ulaşmayı amaçlamaktadır:

  • Hedef 1: Seçilen şehirlerdeki su ve atık su sektörlerinin mevcut durumunu değerlendirmek ve iklim kırılganlıklarını ortaya çıkarmak
  • Hedef 2: Seçilen şehirlerin iklime uyum kapasitelerini ve su ve atıksu sektörünün iklim direncini güçlendirmek için özel ihtiyaçlarını belirlemek
  • Hedef 3: Seçilen şehirlerin iklim değişikliğine uyum stratejilerini hazırlamalarına veya mevcut stratejileri iyileştirmelerine destek olmak

Proje Faaliyetleri

Faaliyet 1. Hedef şehirlerdeki su ve atık su sektörlerinin mevcut durumunun ve iklim kırılganlıklarının değerlendirilmesi
  • Hedef şehirlerdeki iklim değişikliğine uyum faaliyetlerinin ana paydaşlarının belirlenmesi
  • İklim kırılganlıklarının değerlendirilebilmesi için gösterge seti geliştirilmesi
  • Belediyelerin özdeğerlendirme yapabilmelerine olanak sağlayacak web tabanlı bir değerlendirme aracının geliştirilmesi ve uygulanması
Faaliyet 2. Hedef şehirlerin iklim değişikliğine uyum kapasitelerini, su ve atıksu hizmetlerindeki dayanıklılıklarını güçlendirebilmek için uyum ihtiyaçlarının belirlenmesi
  • Hedef şehirlerdeki mevcut ve planlanan iklim değişikliğine uyum girişimlerinin incelenmesi
  • Hedef şehirlere özel iklim değişikliğine uyum ihtiyaçlarının belirlenmesi
Faaliyet 3. Hedef şehirlerin iklim değişikliğine uyum stratejilerini hazırlamaları veya su ve atık su sektörlerini entegre ederek mevcut stratejilerini iyileştirmeleri için destek sağlanması
  • Hedef şehirlerdeki ana paydaşlar için yüz yüze eğitim düzenlenmesi
  • Hollanda’daki yerel ve bölgesel iklim değişikliğine uyum uzmanları ile bilgi alışverişinin sağlanması
  • Türkiye’de kentsel iklim değişikliğine uyumun hızlandırılması için su ve atık su sektörlerinin entegrasyonuna odaklanan bir politika belgesi hazırlanması
  • İklim dayanıklılığı yönergelerinin hazırlanması
  • Türkiye’deki tüm şehirler için çevrimiçi bir eğitim düzenlenmesi
  • Bilgi ve tecrübenin geniş kitlelere duyurulması
Faaliyet 4. Proje yönetimi
  • Açılış ​​toplantısı
  • İzleme ve değerlendirme toplantıları
  • Kapanış toplantısı
  • Raporlama

Suya Duyarlı Şehirler

Suya Duyarlı Şehirler yaklaşımı, kentsel su ve kanalizasyon hizmetleri için daha dayanıklı ve geliştirilmiş yönetim sistemleri formüle etmek için, geleneksel mühendislik yapılarıyla birlikte doğa temelli ve sürdürülebilir tasarımları bir araya getirir. Bu yaklaşım, su temini ve sanitasyon, taşkınlardan korunma, ekosistem ve çevre sağlığını koruma için sürdürülebilir yönetim uygulamalarına vurgu yapılan bir geleceği öngörmektedir.

Şekil 1, Suya Duyarlı Şehirler yaklaşımında benimsenen su temini sağlayan şehirden suya duyarlı şehre doğru kentsel su ve atıksu yönetimindeki geçiş çerçevesini tasvir etmektedir. Toplam sosyo-politik itici güçler açısından, kuşaklar arası eşitlik ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılık ulaşılmak istenen seviyedir. Hizmet sunum fonksiyonlarının ise uyarlanabilir, çok işlevli altyapılar, suya duyarlı değerleri ve davranışları güçlendiren kentsel tasarım seviyesine ulaşması istenmektedir.

Suya Duyarlı Şehirler yaklaşımı, şehirlerin geleneksel altyapı hizmetleri sunan bir kentsel su sisteminden, entegre, uyarlanabilir ve iklim değişikliğinin etkilerine dayanıklı bir su sistemine evrilmesine yardımcı olmaktadır.

REACT projesi kapsamında, belediyelerin su ve atıksu sektörlerinin iklim değişikliğinin etkilerine karşı kırılganlıklarını belirleyebilmek için “Suya Duyarlı Şehirler Endeksi”nde kullanılan göstergeler Türkiye için uyarlanarak “Belediyeler İçin Özdeğerlendirme Gösterge Seti” oluşturulmuştur. Gösterge setinde 3 tema altında yer alan 7 hedef ve 30 gösterge bulunmaktadır. Hazırlanan gösterge setinde yer alan sorular, belediyelerin su ve atıksu sektörlerine yönelik kurumsal kapasitesini, altyapı/üstyapı ve rekreasyonel alanların iklim kırılganlıklarını ve suya duyarlı kentsel tasarım yaklaşımının uygulanma oranlarını değerlendirmeye yöneliktir.

Bu kapsamda alınan önlemler ve yaklaşımlar açısından farklı noktalara odaklanan üç tema sunmaktadır:

1.Suya Duyarlı Toplulukların Yaşadığı Şehirler

Entegre çözümlerin uygulanması, yerel yönetimlerde karar vericiler, işletmeler ve halk tarafından faydaların daha iyi algılanmasını gerektirmektedir. Bu nedenle bu topluluklar arasında iş birliği çözüm için anahtardır.

2.Suya Duyarlı Havzaların Bir Parçası Olan Şehirler

Kentsel su sistemleri genellikle büyük bir havza alanının parçasıdır. Doğal kentsel peyzaj alanlarının yoğun bir şekilde azaltılması, doğal su sisteminin azalmasına, dolayısıyla da çevresindeki bölgeye zarar vermesine neden olmaktadır. Amaç bu bölgelerdeki su dengesini yeniden sağlamaktır.

3.Ekosistem Hizmetleri Sağlayan Şehirler

Su, şehirlere hayat ve enerji getirir. Ekolojik hizmetler, insanların ekosistemlerden elde ettiği faydalardır. Örneğin bir nehir alanı, taşkın koruması, yeraltı suyu beslemesi, rekreasyon ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi için çok işlevli olarak kullanılabilir.

Proje Ekibi

Bu web sayfası, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin mali desteğiyle hazırlanmıştır. İçeriğinden yalnızca Ankara Üniversitesi sorumludur. Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtıyor olarak yorumlanamaz.

This website is co-financed by the European Union and the Republic of Turkey. Its contents are the sole responsibility of  Ankara University and do not necessarily reflect the views of the European Union and the Republic of Turkey.”